Zekat
Hz. İBRÂHİM (a.s)
Kur´an-ı Kerim´de Allahu Teâlâ´nın "Halil" dost diye nitelediği ulu´l-azm mertebesinde olan peygamber.
Nuh (a.s)´un çocukları ve torunları, önce Irak´a yerleşmiş ve Fırat nehrinin yakın bir yerinde Babil şehrini kurmuşlardı. Daha sonra, burada yerleşmiş olanlardan bir grup ayrılıp Dicle kıyısında -bugün Musul şehrinin civarında- Ninova şehrini inşâ etmişlerdi. Babil´deki halkın yerlileri olan Nabt kavmi, Süryânî dilini konuşmakta olup Babil şehrini de başkent yapmışlardı. Ninova´da ortaya çıkan Asur devletinde ise başkent Ninova olup, Babil´i hâkimiyetleri altına almıştı. Bi... Devamı
HZ. İSMAİL (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı zikredilen peygamberlerden. Kendisine "Allah´ın kurbanı" anlamına "Zebihatullah" da denir. Hz. İbrahim´in Hacer´den olan büyük oğludur. Kur´an´da on iki yerde ismi zikredilmekte ve aynı zamanda kendisine vahiy indiği bildirilmektedir (el-Bakara, 2/136; Âlu İmran, 3/84; en-Nisa, 4/163). Hz. İsmail (a.s)´ın bir Resul ve Nebi olduğu, ümmetine Allah´ın emirlerinden olan namaz, zekât gibi emirleri bildirdiği anlatılmaktadır. Aynı şekilde Hz. İbrahim ve Hz. İshak ile birlikte Hz. Ya´kub (a.s)´ın ecdadından birisi olduğu (el-Bakara, 2/133) ve İsmail (a.s)´ın babası İbrahim (a... Devamı
Hz. YAHYA (a.s)
Kur´an´da adı geçen peygamberlerden biri. Yüce Allah tarafından, Kur´an´da: "Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik" (Meryem, 19/7) ayeti ile haber verildiğine göre; Yahya (a.s.), Zekeriya (a.s)´ın oğlu idi. Kendisine Yahya adı da, Allah tarafından verilmişti.
Yahya (a.s)´nın yüzü güzel, kaşları çatık, saçları seyrek, burnu uzun, sesi ince ve parmakları kısa idi. O, İsâ (a.s)´dan altı ay önce dünyaya gelmişti. Yani Isâ (a.s)´dan altı ay büyüktü. Dolayısıyla, Musa (a.s)´nın şeraitiyle amel eden peygamberlerin sonuncusuyd... Devamı
Hz. İSA (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı geçen ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Hz. İsa (a.s) batılı tarihçilere göre miladi yıldan dört veya beş sene kadar önce doğmuştur.
Yine batılı tarihçilere göre Hz. İsa (a.s) Romalıların elinde bulunan Yahudiye´de Romalılardan Tiberius iktidarı döneminde otuz yaşlarına doğru peygamberliğini insanlara bildirdi. Önce Celile´de sonra Kudüs´te insanları hak dine davet etti. Yahudilerin dinini ikmal onların dine kattıklarını düzeltmek için gönderilen Hz. İsa (a.s) kendisine indirilen İncil adlı kutsal kitapta bunu şöyle anlatır: "Ben yok etmeğ... Devamı
Medîne devri
Medîne devri Muhammed aleyhisselâmın ve Eshâb-ı kirâmın Medîneye hicretiyle Müslümanlar için yeni bir devir başlamış oldu. Resûlullah efendimizin Mekkeden Medîneye hicret etmekte olduğu işitilince, hâdise Medînede büyük bir sevinçle karşılandı. Müslümanlar onu karşılamak için yollara düştüler. Sevgili Peygamberimiz Kubâya gelince orada ilk mescidi yaptırdı. Kubâda 10 gün kaldıktan sonra Medîneye hareket ettiler. Cumâ günü Rânuna Vâdisinden geçerken öğle olmuştu. Peygamberimiz cumâ namazının farz olduğunu bildirdi ve orada ilk cumâ namazını kıldırdı. Medîneye varınca görülmemiş bir sevgi ve ... Devamı
Osman-ı Zinnureyn
Osman-ı Zinnureyn
Meleklerin bile hayâ ettiği halîfe.
Hazret-i Osman, Müslüman olmadan önce ticâretle uğraşırdı. Zengin bir tüccârdı. Cemiyette, sevilen, sayılan bir kimseydi. İtibârı yüksek idi. Hazret-i Ebû Bekirin de arkadaşı, yakın dostu idi. Önemli işlerinde ona danışır, onun fikrini alırdı. Câhiliye devrinin pisliklerine bulaşmadı.
Peygamber kızı olsa gerekMüslüman olmasını şöyle anlatır: Benim firâset sahibi olan bir teyzem vardı. Hastalandığında ziyâretine gitmiştim. Bana dedi ki: - Yâ Osman! Sen öyle biri ile evleneceksin ki, ne o senden önce bir erkek görmüş ... Devamı
Sa d Bin Ebî Vakkâs
Sad Bin Ebî Vakkâs
Resûlullahın okçusu.
Sad bin Ebî Vakkâs hazretleri, Hazret-i Ebû Bekir vâsıtasıyla Müslüman olmuş, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden bir zâttır. İlk Müslümanların yedincisidir. Müslüman olması şöyle oldu:
Onyedi yaşında idi. Bir gece değişik bir rüyâ gördü. Rüyâsında kendisini zifirî bir karanlıkta gördü. Çâresiz bir hâldeyken, birden ortalık aydınlanmaya başladı. Sonra nûr saçan bir ay doğdu.
Seni de aramıza alalım Ayın doğduğu tarafa doğru ilerlemeye başladı. Bir müddet ilerledikten sonra, birkaç kişi gördü. Dikkatlice baktığında, önlerinde Hazr... Devamı
Abdullah Bin Amr Bin Âs
Abdullah Bin Amr Bin Âs
Hadîs-i şerîf yazması ile meşhûr sahâbî.
Abdullah bin Amr, Bedir ve Uhud harbinden başka bütün harplere katılıp, Peygamber efendimizin yanında bulundu. İlk iki harbe yaşı küçük olduğu için katılamamıştır. Katıldığı savaşlara süvâri olarak katıldı. Ayrıca harbe gidecek askerleri tâlim ile, onları savaşa hazırlamak gibi mühim vazîfelerde bulundu. Birçok harbe kumandan olarak katıldı.
Askerlere binek temin et! Abdullah bin Amr hazretleri, kumandanlığı ile ilgili bir husûsu, kendisi şöyle anlatır: Resûl-i ekrem efendimiz, yanımda bulunan develere as... Devamı
Adî Bin Hâtim Tâî
Adî Bin Hâtim Tâî
Âilece cömert olan sahâbî.
Eshâb-ı kirâm efendilerimiz, Peygamber efendimizin emriyle zaman zaman Medîne dışındaki kabîlelere seferler düzenler, buralardaki halkı İslâma da´vet ederlerdi. Da´veti kabûl etmiyenlerle savaş yapılır, ganîmet ve esir alınırdı.
Tay kabîlesi üzerine yapılan seferde, reisleri, Adî bin Hâtim kaçtı. Kardeşi Sefâne esir alındı. Kendisine çok iyi muâmele yapıldı. Çünkü babası meşhûr cömertlerdendi. Onun cömertliğine hürmeten, kızına iyi muâmele yapıldı.
Bu melik değildir Peygamber efendimiz, Sefâne´yi kardeşini bulup getir... Devamı
Amr Bin Âs
Amr Bin Âs Meşhûr Arab dâhîlerinden.
Önceleri kabîlesine uyarak, İslâm aleyhinde çalışan Amr bin Âs, sonra yaptıklarına pişman olarak Müslüman oldu. Yaptıklarını ve Müslüman olmasını kendisi şöyle anlatır:
Hendek savaşından döndükten sonra, ba´zı ileri gelen kişileri topladım. Onlara dedim ki: - Muhammed aleyhisselâm gün geçtikçe kuvvetleniyor. Kısa zamanda Mekke´yi ele geçirir. Bu yüzden sizlere Habeş hükümdârı Necâşî´ye sığınmayı teklif ediyorum. Biz, Necâşî´nin yanında bulunduğumuz sırada, Muhammed aleyhisselâm kavmimize galip gelirse, bizim, Necâşî´nin yanında olmamız, O´n... Devamı
Cafer-i Tayyar
Cafer-i Tayyar
Cennete uçarak giden sahâbî.
Peygamber efendimiz, 36 yaşlarında bulundukları sırada Hicaz topraklarında şiddetli bir kuraklık ve açlık hüküm sürüyordu. Hemen herkes her geçen gün bunun ağırlığını daha çok, daha derinden hissediyordu. Peygamber efendimizin amcası Ebû Tâlib, kalabalık bir ailenin reisiydi. Ailesini geçindirecek bir servete sahip değildi. Bunun için geçinmekte herkesten daha çok sıkıntı çekiyordu.
Yükünü biraz hafifletelim Peygamber efendimiz, küçük yaşından beri yanında büyüdüğü ve iyiliğini gördüğü amcasına bu sıkıntılı zamanında bir yard... Devamı
Ebu Rafi
Ebu Rafi
Peygamberimizin azatı kölelerinden.
Ebu Rafi aslen Mısırlı olup, Resul-ı ekremin amcası Hazret-i Abbasın kölesi idi. İslâmın ilk zamanlarında Müslüman olmasına rağmen, müşriklerin kötülük yapmasından çekindiği için, Müslümanlığını açığa vurmamıştı. Çünkü Mekkeli müşrikler, köle gibi kimsesiz olanlara daha fazla işkence yapıyorlardı. Ebu Rafi Bedir savaşına kadar, Mekkede kaldı.
Bedir savaşı olmuş, müşrikler mağlup olarak Mekkeye dönmüşlerdi. Ebu Rafi, bu sırada Zemzem kuyusunun yanındaki odasında kendi işi ile uğraşıyordu. Yanında Hazret-i Abbasın hanımı Ümm-i... Devamı
Enes Bin Mâlik
Enes Bin Mâlik
Resûlullahın hizmetçisi.
Medîneli çocuklar hem koşuyor, hem de sevinçle bağırarak etrafı çınlatıyorlardı: - Resûlullah efendimiz geldi! Kâinâtın efendisi geldi!
Günlerce, aylarca, beklenen Allahın Resûlü işte geliyordu...
Çocuklar arasında en coşkulusu, şüphesiz Hazret-i Enes idi. Ancak 9-10 yaşlarındaydı. Bütün varlığıyla koşuyor, sevinç çığlıkları atıyordu. Dikkatle bakmasına rağmen, Âlemlerin Efendisini bir türlü göremedi.
Müjdeyi verin! Bir müddet daha, o heyecanla koştular, bağırdılar. Nihayet Kusvâ adlı develeri üzerinde, Resûlullah e... Devamı
Erkam Bin Ebi´l Erkam
Erkam Bin Ebi´l Erkam
Evi ilk vakıf olan sahâbî.
Hazret-i Erkam´ın ataları, Mekke´nin sayılı zengin ve reisleri idiler. Bu sebeple, eskiden beri saygı ve i´tibâr görürlerdi. Kâ´be-i muâzzamanın batı taraflarında, yüksek bir evleri vardı. Beytullahı ziyâret edenler mutlaka, onların evi önünden geçmeye mecburdular. Safâ tepesinde bulunduğu için, uzaktan bile Kâ´be´yi görmek mümkündü.
Evim evinizdir Hazret-i Erkam Müslüman olduktan sonra, sevgili Peygamberimizi evlerine da´vet etti. Peygamber efendimiz de münâsip bir zamanda, Hazret-i Ebû Bekir´le birlikte şeref verdiler.... Devamı
Hâlid Bin Sa´id Bin Âs
Hâlid Bin Sa´id Bin Âs
İlk Müslüman olan sâhabilerden.
Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti gizli olarak açıklamaya yeni bağlamıştı. Daha birkaç kişi Müslüman olmuştu. Bu sırada Hâlid bin Sa´îd bir rü´yâ gördü. Rü´yâsında, Cehennemin kenarında dururken, babası gelip, kendisini oraya itip düşürmek istedi. Tam o sırada, Peygamberimiz belinden yakalayıp, Cehennemin içine düşmekten koruduğunu gördü.
Feryât ederek uyandı. Kendi kendine dedi ki: - Vallahi bu rü´yâ gerçektir.
Hakkında hayırlı olsun Dışarı çıkınca Hazret-i Ebû Bekir ile karşılaştı. O´na rü´yâsını anlattı. H... Devamı
Hâlid Bin Velid
Hâlid Bin Velid
Allahın kılıcı lâkabı ile tanınan kumandan Sahâbî.
Hâlid bin Velid, Kureyş arasında süvâriliği ve askerliği ile tanınırdı. Bedir ve Uhud savaşlarında henüz Müslüman olmadığından düşman birliklerinden birinin kumandanıydı. Hudeybiyede de düşman tarafında idi.
Kardeşi Velid, Bedirde esir edildi. Fidye karşılığında serbest bırakılıp, Mekkeye dönünce, îmâna geldi ve tekrar Medîneye döndü. Oradan, Hazret-i Hâlid bin Velidin Müslüman olması için, teşvik edici mektuplar gönderdi. Resûlullah efendimiz de teşvik edici sözler söyledi.
İslâma meyli arttı Hâ... Devamı
İkrime Bin Ebî Cehil
İkrime Bin Ebî Cehil
Meşhur İslâm kumandanlarından.
İkrime bin Ebî Cehil, meşhûr İslâm düşmanı Ebû Cehilin oğludur. Önce İslâma büyük düşman idi. Mekkenin fethedildiği gün, öldürülmesi emir buyurulan altı kişiden biri de o idi.
İkrime, o gün Yemene kaçmak için gemiye bindi. Yolda fırtına çıkıp, gemi batmak üzereyken, Kurtulursam Muhammedin ayaklarına kapanacağım diye niyet etti. Kurtulup, Yemene varınca, Müslüman olmaya karar verdi.
Ona taarruz etmeyin! Hanımı ve amcasının kızı olan Ümmü Hakîm, Mekkenin fethedildiği gün îman edip, onun için de Peygamberimizden e... Devamı
İmrân bin Husayn
İmrân bin Husayn
Meleklerle konuşan Sahâbî.
İmrân bin Husayn, Hayber savaşında Müslüman oldu. Ondan sonraki bütün savaşlarda Peygamber efendimizin yanında ve hizmetinde bulunmakla şereflendi. Peygamber efendimiz kendilerini çok severdi.
Eshâb-ı kirâm içinde çok faziletlere sahipti. Fikir ilminde üstün derecesi vardı.
Duâsı kabûl olunan seçilmişlerdendir. Mekkenin fethinde Huzaa kabîlesinin sancağını taşıdı.
Daha hayırlı gelmedi Hazret-i Ömer halîfe olunca, Basra halkına İslâmiyeti öğretmek için İmrân bin Husayni gönderdi.
Hasan-i Basrî hazretleri, ... Devamı
Muaz bin cebel
Muaz bin cebel
Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî.
Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki: - İçinizden hanginiz Yemen´e gider?
Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi: - Ben giderim yâ Resûlallah!
Peygamberimiz bir müddet sonra tekrar sordu: - Hanginiz Yemen´e gider?
Bu sefer Hazret-i Ömer cevap verdi: - Ben giderim Yâ Resûlallah!
Peygamberimiz biraz sonra yeniden sordu: - İçinizden Yemen´e kim gider?
Mu´âz bin Cebel ayağa kalkıp dedi... Devamı
Mugire-Tebni Sube
Mugire-Tebni Sube
Meşhûr beş dâhiden biri olan Sahâbî.
Meşhûr Arap dâhilerinden Mugîre der ki: Biz Araplar içinde, dînine son derecede bağlı ve Lât putunun hizmetçisi bir kavimdik. Kavmimizin Müslüman olduğunu görecek olsam bile, onlara tâbi olmayacağımı sanırdım. Mâlikoğullarından bir heyet, Mısır meliki Mukavkısa gitmek ve hediye sunmak üzere hazırlanmışlardı.
Hiç kimse yanında değil! Onlarla birlikte ben de, gitmek üzere hazırlanmıştım. Amcam Urve bin Mesûda danıştım. Gitmekten men etti ve dedi ki: - Kardeşlerinden hiç kimse senin yanında değil!
Ben, onun söz... Devamı
Übeyy Bin Kâ´b
Übeyy Bin Kâ´b
Kırâati ile meşhûr sahâbî.Sevgili Peygamberimiz sordular: - Yâ Übeyy! Allahın kitâbında en büyük âyet hangisidir? Hazret-i Übeyy bin Kâ´b cevap verdi: - Allah ve Resûlü, daha iyi bilirler. Efendimiz aynı suâli üç kere tekrarladılar. Üçüncü kere sorduklarında Hazret-i Übeyy dedi ki: - Yâ Resûlallah, Kitâbullahın en büyük âyeti, Âyet-el Kürsî´dir. Bu cevap üzerine Peygamber efendimiz mübârek ellerini onun göğsüne koyarak buyurdular ki: - İlim sana mübârek olsun! Şu dört Müslümandan öğrensinler Birgün de Peygamber efendimiz;- Kur´ân-ı kerîm öğrenmek isteyenler, şu dört Müslü... DevamıTakva nedir, müttaki kime denir?
Takva nedir, müttaki kime denir?
Takva , korkma, sakınma, Allah korkusuyla günahlardan korunmak demektir. Muttaki, takva üzere yaşayan mümin demek olur. Takvada ilk akla gelen, haramları terktir. Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder. Mekruh, çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir. Bunların terk edilmeleri de takvadandır. Daha sonra şüpheliler karşımıza çıkar. Bunların da mekruhlar gibi haramla bir başka komşulukları vardır. Hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olanı, haram olma ihtimalini gözeterek o fiilleri terk etmektir. Sonra mübah ve hel... Devamı
Ezanda geçen -Haydin felaha!- çağrısını nasıl yorumlarsınız?
Ezanda geçen Haydin felaha! çağrısını nasıl yorumlarsınız?
Felah, kurtuluş demektir. Kurtuluş kelimesi değişik çevrelerce farklı şekilde yorumlanır. Bir fakirin âleminde bu kelime, başını sokacağı rahat bir yuva, karnını yetesiye doyuracağı kadar gıda ve örtüneceği bir elbise olarak canlanır. Kısacası, onun kurtuluştan anladığı, fakirlikten ve dilencilikten azat olmaktır. Bir hastanın dünyasında, bu kelime, şifa ile eş anlamlıdır. Asker, bu kelimeyi terhis mânâsında anlar, talebe ise okulu bitirme olarak değerlendirir. Mazlumun dünyasında kurtuluş, zalimin ölümüdür. Bunların hiçbirine i... DevamıOrucun ve Ramazan ayının fazileti
Orucun ve Ramazan ayının fazileti
Sual: Ramazan ayının önemi nedir?CEVAPBu konuda imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: Mübarek Ramazan ayı, çok şereflidir. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve bütün nafile ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılan farzlar gibidir. Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.Bu ayda, emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, onların ibadet etm... DevamıGünah işleyenin orucu
Günah işleyenin orucu
Sual: Bazıları, (Namaz kılmayan, içki içen, açık gezen veya başka günah işleyen bir kimse, boşuna oruç tutmamalı) diyorlar. Bu söz doğru mudur?CEVAPHayır, dine aykırıdır. Birkaç günah işleyenin, diğer günahları da yapması gerekmez. Hem oruç tutup hem de günah işleyen kimse, oruç tutmakla hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz; fakat ahirette, niçin oruç tutmadın diye hesaba çekilmez. Oruç borcunu ödemiş olur; hatta orucun bereketiyle diğer günahlardan da kaçma imkânı olur. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:(Bütün günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük ... Devamı
Seher vakti ve sahur Sual: Seher vaktinin önemi nedir ve nasıl hesaplanır?CEVAPSeher vakti gecenin son altıda biridir. Yani güneşin batışından imsak vaktine kadar olan zamanın son altıda biridir. Mesela akşam 17.30da, imsak da 5.30da oluyorsa, gecenin tamamı 12 saat demektir. Bunun altıda biri 2 saat eder. 5.30dan çıkarılınca 3.30 kalır. Saat 3.30dan saat 5.30a kadar seher vakti demektir. Yaz ve kış bu vakit azalıp çoğalır. Teheccüd namazını ve vitri, seher vaktinde kılmak iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Gecenin sonunda uyanamayacağından korkan, gecenin evvelinde vitri eda etsin! Sonra yatsın! Gece sonun... Devamı
Hastaların oruç tutması Sual: Midesi tamamen alınan kimse, oruç tutabilir mi?CEVAPDoktorlar, oruç tutmasının sakıncası olmadığını söylüyorlar.Oruç ve fidyeSual: Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta, orucunu nasıl tutar? Tutamazsa kime ne kadar para verir?CEVAPÇok yaşlanıp, ölünceye kadar Ramazan orucunu veya kaza oruçlarını tutamayacak ihtiyar ve iyi olmasından ümit kesilen hasta, oruç tutmaz. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:(Oruç tutamayacak kadar yaşlı veya iyi olmasından ümit kesilen hasta fidye verir.) [Nesai]Yaşlı olup oruç tutamayan kimse, zenginse, her günün orucu için fidye ver... Devamı
Fitre vermenin önemi
Sual: Fitrenin önemi nedir? Kimler verir, ölçüsü nedir?CEVAPİhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan Müslümanın fıtra vermesi vacib olur. Nisaba malik değilse fıtra vermesi vacib olmaz; fakat vermesi iyidir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Ramazan orucu, gökle yer arasında durur. Sadaka-i fıtr verilince yükselir.) [Ebu Hafs](Sadaka-i fıtr, oruçlunun, uygunsuz sözlerinden hâsıl olan günahları temizler.) [Beyheki](Sadaka-i fıtr, zenginlerinize bir tezkiyedir. Fakirleriniz de verirse, Allahü teâlâ onlara daha çoğunu verir.) [Ebu Davud] (Tezki... Devamı
Mübarek gecelerle ilgili çeşitli sorular Sual: Peygamberin doğumunu yani Mevlid kandilini kutlamak, mübarek geceler ihdas etmek bidattir. Hatta bazı İslam ülkelerinde de böyle bilinir. Çoğunluğa uymak lazım. CEVAP İfade tarzınız bir mezhepsizden ziyade bir misyonerin ifade tarzına çok benziyor. Yoksa mezhepsizler bilmeden misyonerlerin kuklaları mı oldu? Bir müslüman böyle soramaz. Peygamber efendimizin... der. Böyle diyorlar, doğrusu nasıldır, gibi sorular sorar. Siz ise Peygamber, Peygamberin... diyorsunuz. İfadelerinizden o yüce Peygambere inanmadığınız şüphesi hasıl oluyor. Biz yine sizin müslüman olduğunuza inanarak, buna gö... Devamı
Üç ayların faziletleri Receb ayıDört kıymetli aydan biridir. Bir âyet-i kerime meali:(Allahın, gökleri ve yeri yarattığı günden beri, ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü, haram [hürmetli] olan aylardır) [Tevbe 36]Resulullah efendimiz, Receb ayına çok değer verir ve "Ya Rabbi, Receb ve Şabanı bizler için mübarek kıl ve bizi Ramazana eriştir" diye dua ederdi.Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Haram aylar, Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharremdir.) [İbni Cerir](Haram aylarda Perşembe, Cuma ve Cumartesi günleri oruç tutana iki yıllık ibadet sevabı yazılır.) [Taberani](Haram aylarda bir gün oruç tutup bir gün yemek ço... Devamı
Mallarınızı zekat ile koruyun Sual: Zekâtın önemi nedir?CEVAPKuran-ı kerimde, çok yerde namazla zekât beraber bildiriliyor. (Namazı kılın, zekâtı verin) buyuruluyor. Zekât vermeyene, Allah lanet eder. Kıtlıklara maruz kalır, temiz malını kirletmiş olur, o mal telef olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(Allaha ve Resulüne inanan, zekât versin!) [Taberani](Zekat vermekle müslümanlığınız mükemmel hâle gelir.) [Bezzar](En faziletli ibadet namaz, sonra zekâttır.) [Taberani](Hastayı sadakayla, malı zekâtla koruyun!) [Deylemi](Allahü teâlâ, malınızın temizlenip güzelleşmesi için zekâtı farz kıldı.) [Hakim](Zekât vermeyenin namaz... Devamı
Zekat nisabı nedir? Sual: Zekât nisabı ve zekâtla ilgili konular hakkında bilgi verir misiniz?CEVAP1- Zekât nisabı, 20 miskal, yani 96 gr altın veya bu değerde para veya ticaret eşyasıdır. Zekât nisabına malik olan kimseye, zengin denir.2- Zekâta tâbi malların veya paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir yıl sonra elde kalan mal, nisabı buluyorsa, kırkta biri zekât olarak fakirlere verilir. Nisabdan aşağı ise verilmez. Zekât, kârdan değil, ticaret malının veya paranın tamamından verilir.3- Alacaklar nisap hesabına dâhil edilir. Alacaklar tahsil edildikten sonra zekâtlar... Devamı
Zekat ne zaman verilir?
Sual: Zekat ne zaman verilir? CEVAPZekat, farz olduktan sonra verilir. Nisaba ulaşan, zengin olduğu tarihi, kameri aya göre bir yere yazar. Mesela, 3 Recebde zengin olmuşsa, bir yıl sonra Recebin üçü gelince yine nisap kadar parası ve ticaret malı varsa zekatını verir. Ramazan ayını beklemez. Günü gelmeden zekat vermekte de mahzur yoktur, çok iyi olur. Hatta gelecek birkaç yılın zekatını önceden vermek de caizdir. Bir kimse, zekatını yanlış hesap edip, bir altın zekat vermesi gerekirken iki altın hesap etse, fakire verdikten sonra tekrar hesap etse, bir altın vereceğini anlasa, ikinci yıl v... Devamı
Hangi maldan zekat verilir? Sual: Hangi maldan zekat verilir? CEVAPZekatın hangi maldan verileceğini birçok müslüman bilmemektedir. Zekat olarak verilecek mallar yerine, bunların kıymetlerini de vermek caizdir. Kıymet denilince, altın ve gümüş anlaşılır, başka mal, çek, senet, para veya döviz anlaşılmaz. Çünkü eşyanın kıymeti altın ve gümüş ile anlaşılır. (Keşfi rümuz-i gurer) Fülus [bakır] paraların kıymetleri nisabı bulunca zekat olarak, bu fülusun değerlerinin kırkta birini gümüş olarak vermek gerekir. (M.Seade)Bakır paranın zekatı, aynı cins bakır paradan verilmez, gümüş olarak verilmesi gerekir. (İmam-ı Ebu Yusuf bu... Devamı
Zekat kime verilir? Sual: Zekât kimlere verilir?CEVAPMaddeler halinde bildirelim:1- Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekât verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekât verilir. Kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekât vermek, daha çok sevab olur.2- Kadın, borçlu ve fakir olan kocasına zekât verebilir.3- Hayır kurumlarına zekât verilmesi caiz değildir. Müctehid imamların hiçbirisi, hayır kurumlarına zekât verileceğini bildirmemiş ve bu konuda icma hâsıl olmuştur. Sonra gelen âlimlerin sözleri, icmayı bozamaz... Devamı
Karı kocanın zekatı ayrıdır Sual: Bey ve hanımın hesapları ayrı mıdır?CEVAP Dinimize göre, erkekle hanımının mal varlığı ayrıdır. Birbirine eklenmez. Siz zengin, beyiniz fakir olabilir, siz fakir beyiniz zengin olabilir. Kim zenginse kendi zekatını verir. Beyinize ait değil, kendinize ait borcunuz varsa, mevcut paranızdan çıkarırsınız. Altınlarınızı tartıp alacaklarınızla birlikte hesap edersiniz. Hepsinin kırkta birini altın olarak, salih fakir bir müslümana verirsiniz. Ev, dükkan, araba gibi şeyler zekat nisabına katılmaz. Yani zekatları verilmez.Sual: Kendi paramı istediğim gibi harcayamam mı, çok bileziğim var, kendi... Devamı
Zekatla ilgili hükümler Sual: Zekatla ilgili diğer hak mezheplerimizin hükümleri hakkında da bilgi verir misiniz?CEVAPHanefide zekat nisabı 96 gr, diğer üç mezhepte 69 gramdır. Hanefide çocuğun ve delinin malından zekat verilmez. Diğer üç mezhepte verilir.Şafiide zekatı en az üç sınıfa vermek gerekir, diğer üç mezhepte, yalnız bir sınıfa bir fakire vermek kâfidir.Zekat farz olur olmaz, Hanefi ve Hanbelide hemen vermek lazım değildir. Şafii ve Malikide, zekat farz olunca, hemen ayırıp vermek farzdır.Zekat vermemek için sene dolmadan malını birisine hediye eden veya satan, hile yaptığı için günahkâr olursa da, Hanefi v... Devamı
Verilmemiş zekatların devri Sual: Verilmemiş zekatların devri nasıl yapılır?CEVAPVerilmemiş zekatların devri değil, bizzat zekatı vermek gerekir. Ama kağıt para ile verilmiştir, yanlışlık yapılmıştır, onun için devir yapılır. Zekat borcunun devir yoluyla verilmesinde dikkat edilecek hususlar: 1- Zekat verilecek fakir (veya fakirler) dinen fakir olmalıdır. 2- Parayı geri iade edeceği için borcu da olmamalıdır. 3- Önceden anlaşma ve hile olmamalıdır. Dinin hükmü anlatılmalı, nasıl yapılabildiği öğretilmelidir. Mesela beş senelik zekat borcu olan nasıl yapar? Bunu tahmini rakamlarla, bir örnekle açıklayalım: Şahsın, birinci... Devamı
Zekat veya sadaka istemek Sual: Zekat veya sadaka istemek uygun mudur?CEVAPBir günlük yiyeceği olanın, zekat veya sadaka istemesi haramdır. Fakat istemeden verilen sadakayı, zekatı alması caizdir. Muhtaç olmayan fakirin, verilen zekat veya sadakayı almaması iyi olur. Birisi zekat toplamak için vazife isteyince, Resulullah efendimiz, (Seni, insanların yıkayıp attıkları kirleri toplamaya memur etmek istemem) buyurdu. (İbni Huzeyme)Zekat olarak verilen bir deveyi isteyen bir zata, (Şişman birinin, sıcakta terleyip vücudunu yıkadığı kirli su içilir mi? Zekat böyle kir gibidir) buyuruldu. (İmam-ı Malik)(Zekat, karıştığı mal... Devamı
Memura zekat Sual: Memur; fitre, zekat alabilir mi?CEVAP Dinen zengin olmayan kimse, dolgun maaşlı memur da olsa, fitre ve zekat alabilir. İhtiyacı olan eşya ve borçlarından fazla olarak, zekat nisabı kadar malı, parası bulunan müslümanın, fitre vermesi vacip olur. Fitre, zekat alması, haram olur. Fitre nisabına katılacak malın, ticaret için olması şart olmadığı gibi, elinde bir yıl kalmış olması da gerekmez. (Dürr-ül muhtar) Halk arasındaki zenginlikle, dinin bildirdiği zenginlik farklıdır. Nisap miktarı malı veya parası olmayan bir kimsenin lüks arabası bulunsa da zengin sayılmaz. Tersine evi olmayan, ki... Devamı
Zekat ve hile
Sual: Bazı kimseler, hile ile zekatı ortadan kaldırmak istiyorlar. Aynen iskat ve devirde olduğu gibi, zengin, zekatını götürüyor, fakire veriyor. Fakir de "aldım kabul ettim" diyor. Sonra zengine veriyor. Bu âdet halini almıştır. Zenginler, zekat verirken, fakirin bunu iade edeceğini biliyor. Fakir de âdet olduğunu bildiği için, geri vermek üzere kabul ediyor. Zekat ile devri birbirine karıştırıyorlar. Böyle hile ile zekat vermek sahih midir? CEVAP Hiçbir anlaşma ve hile olmadan, bir zengin, fakire zekat verse, fakir de, aldığı zekatı zengine hediye etse, zekat verilmiş olur. Herkes malını... Devamı
Zekatı zorla almak
Sual: İslamiyette, devletin, ticaret malı zekatını da zorla zenginlerden alacağını söyleyen Suriyeli yazarlar vardır. Devlet, zekatı zorla alabilir mi?CEVAP Hükümet, şu 5 malı alamaz: Emval-i batına, fitre, kurban, adak ve kefarettir. (Kuduri Şerhi)Zekat mallarından altın, gümüş ve ticaret eşyasına Emval-i batına denir. Zengin kimse, bizzat kendisi verir. Zekat hayvanları ile topraktan elde edilen mallara Emval-i zahire denir. Zekat memurları tarafından toplanan Emval-i zahire zekatını, hükümet, zekat alması caiz olan yedi sınıftan her birine sarf eder. (Redd-ül muhtar)Sual: Mezhepsizlerin ... Devamı
Zekatı önceden vermek Sual: Her yıl Şevval ayının üçünde zekât veriyorum. Bu yıl, zekât günü dolmadan Ramazanda versem mahzuru var mı? Günü gelmeden verilirse, nafile olur mu?CEVAP Günü gelmeden vermek caizdir, nafile olmaz. Zekât verme tarihi gelince, nisabın altına düşerse, yani dinen fakir olursa, ancak o zaman nafile olur.Şevval ayının üçü gelince, malınızı hesap ederseniz, eksik ise verdiğiniz zekâtı tamamlarsınız. Fazla ise zararı olmaz; hatta daha vakti gelmeden birkaç yılın zekâtını önceden vermek de caizdir. (Tahtavi) Bir kimse, zekâtını yanlış hesap edip, bir altın zekât vermesi gerekirken iki altın hesap... Devamı
Kameri aylara göre zekat
Sual: Miladi aylara göre zekat verilmez mi? CEVAP Zekat, miladi aylara göre değil, kameri aylara göre verilir. Sual: Benim zekat verme günüm 10 Ağustos. Bu sene zekat verecek kadar mala borcumdan dolayı malik değilim. Ancak 15 Ağustos tarihinden sonra eşim maaşından bana altın takı alacak. Alacağı hediye ile birlikte zekata malik olursam zekat vermem gerekir mi?CEVAPZekat verme günü 10 ağustos olmaz. Hicri yani kameri aylara göre olur. 10 Recep, 7 Şaban gibi. 10 ağustos hangi aya tekabül ediyorsa onu tespit etmeniz gerekir. Geçen senenin 10 ağustosu 28 rebiülevvele geliyor. Bu sene 28 rebiü... Devamı
Kağıt para ile zekat Sual: (Kâğıt parayla niye zekât verilmesin ki) diyenler var. Bu konudaki dinin hükmü nedir?CEVAPGünümüzde herkes, dinden bahsediyor, aklına göre konuşuyor. Niye böyle olmasın ki, bence bal gibi olur diyorlar. Allah ne emrediyor, Peygamberimiz ne buyuruyor, din kitaplarımız ne yazıyor demiyorlar. Akla göre ölçü olsa, akıl sayısı kadar din olur. Onun için dinde nakil esastır.Zekât olarak verilecek mallar yerine, bunların kıymetlerini de vermek caizdir. Kıymet denilince, altın ve gümüş anlaşılır. Başka mal, çek, senet veya paralar anlaşılmaz; çünkü eşyanın kıymeti altın ve gümüşle anlaşılır. (Keş... Devamı
Kurumlara zekat vermek Sual: Kuran-ı kerimdeki fi-sebilillah kelimesine, Allah yolunda olan her kurum ve kuruluş dâhil diyerek, dernekten partiye kadar her kuruluşa zekât verileceği söyleniyor. Bu doğru mudur?CEVAPKuran-ı kerimde zekât verileceği bildirilen 8 sınıftan birisi de fi-sebilillah yani Allah yolundakilerdir. Bu sınıfa girenler:1- Fi-sebilillahtan murad, fakir askerlerdir. (Nur-ül-izah)2- Fi-sebilillahtan murad, cihad ve hac yolundaki muhtaçlardır. (Redd-ül-muhtar)3- İmam-ı Ebu Yusufa göre, savaşa gidemeyen fakirler, İmam-ı Muhammede göre de hac yolundaki fakirlerdir. (Dürer)4- Gaza veya hac için çıkıp da ... Devamı
Bize borçlu fakire zekat Sual: Bir fakirde alacağım var. Zekatımı ona saysam caiz olur mu?CEVAPCaiz olmaz. Bir zenginin bir fakirden alacağı olsa, fakire borç senedini verip, "Sana alacağım kadar zekat vermeye niyet ettim. Sen de borcuna karşılık kabul et, böylece ödeşmiş olalım" dese, fakir de kabul etse, zengin zekatını vermiş olmaz. Çünkü zekat, borç senedi vermekle, razı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim etmekle olur. Bu zenginin zekatını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra, tekrar zengine geri vererek borcunu ödemesi lazımdır. Ev kirasını ödeyemeyen fakir kiracıya, mal sahibi kirayı almadan ona bağı... Devamı
Öğrenciye zekat Sual: Tam İlmihalde, nisaba malik olsalar bile, ilim öğrenen ve öğretenlere zekat vermek efdaldir diyor. Yani bugünkü profesörlere ve üniversite öğrencilerine zengin de olsalar zekat verilir mi denmek isteniyor?CEVAPHayır. Ancak din ilmi tahsil eden ve din ilmi öğretenlere zekat vermek caizdir.Zengine zekât verilmezSual: Bir hoca, zengin de olsa her çeşit öğrenciye zekât verilebileceğini söyledi. Zekât fakirin hakkı değil mi? Zengine nasıl verilir? Öğrenci olmanın ayrıcalığı nedir?CEVAPHer çeşit öğrenciye zekât verilmez. Müslüman ve fakir olma şartı aranır. Fakir olmayan öğrencilerden biri ist... Devamı
İslam Nedir?
İslâm Ne Demektir İslâm: Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) in Allah tarafından getirip tebliğ ettiği şeyleri kabul etmek, Allah´a ve peygambere itaat ederek bunları kabul ettiğini göstermektir. Kısaca: İslâm, inandığını yaşamak demektir. İslâm´ın Temel Esasları İslâmın esasları beştir: 1) Kelime-i Şehadet Getirmek: Kelime-i Şehadet, "Eşhedü enlâ ilâhe illellâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve rasûlüh." cümlesini söylemektir. Anlamı: "Ben şahitlik ederim ki, Allah´tan başka Tanrı yoktur, ve yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (s.a.s.) Allah´ın kulu ve peygamberidir." 2) Namaz Kılmak: ... Devamı
İmanın ve İslam´ın şartları İmanın ve İslam´ın şartları Sual: Her müslümanın bilmesi gereken zaruri iman bilgilerini kısaca bildirir misiniz?CEVAPZaruri gereken iman bilgisi, imanın ve İslamın şartlarıdır. Kısaca aşağıda bildiriyoruz. Geniş olarak Amentünün esasları kısmında bilgi var. İmanın şartları şunlardır:1- Allaha inanmak Allahü teâlâ, vacib-ül-vücud [varlığı lazım olan] ve hakiki mabud ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Ondan başka ilah yoktur. Allahü teâlâ zamandan, mekandan münezzehtir. Hiçbir şeye benzemez.Allahü teâlânın, sıfat-ı zatiyyesi altıdır: Vücud, Kıdem, Beka, Vahdaniyyet, Muhalefet-ün lil-havad... Devamı
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde