Al
Hac ve Umre Seti
50 ADET KABARTMALI ŞPİNGER SECCADE 20 ADET 99 LU AĞAÇ TESBİH 30 ADET 99 LU ŞEFFAF TESBİH 30 ADET 99 LU MONO TESBİH 10 ADET 33 LÜ YALDIZLI TESBİH 10 ADET 33 LÜ KESME TESBİH 20 ADET 33 LÜ AKRİLİK TESBİH 36 ADET NAMAZ TAKKESİ 10 ADET PULLU KARE ÖRTÜ 10 ADET 110 CM DESENLİ BEYAZ ÖRTÜ 10 ADET JAKARLI YAZMA 24 ADET 1.KALİTE ESANS 1 ADET İTHAL BÜYÜK ZEMZEM TAKIMI(6bardak-1sürahi-1tepsi) 1 ADET İTHAL TAŞLI HURMA TASI 1 ADET KULPLU GONDOL HURMA TASI 12 ADET PASTEL SÜRME 50 ADET TAŞLI ERKEK YÜZÜK 100 ADET ALYANS... Devamı
Hac ve Umre Erkek Kiyafeti
ERKEK ?Ç?N TERLETMEYEN PAMUK-KETEN KARI?IMI HAC UMRE KIYAFETi...
... DevamıPusalalı Seyahat Seccadesi
PUSULALI SEYAHAT SECCADESİ
Çok çok farklı yepyeni bir seccade !
Reis´in seccadesi seyahatlerinizde daima en yakınınızda
Özel deri çantasının içinde cebinize dahi sığabilecek büyüklükteki bu seccade her zaman yanınızda olacak.
Suni deri kılıf.
Su geçirmez iç seccade.
Pusulalı veya pusulasız.
... Devamıİkili Gülistan Başörtü
İKİLİ GÜLİSTAN BAŞÖRTÜ Bağlama, iğneleme gerekmez. Ergonomik şık ve rahattır.Kırışmaz ve buruşmaz.Pamukludur terletmez.
... DevamıKasan Fanila
Para kaybetmekten, kapkaçtan, hırsızlıktan korur! Çok para taşıyana, Askerde olana, Hacca, Umre´ye gidene ilaç gibidir. %100 pamuk´dur, Sıhhidir, Ter emer. Çekmeye karşı sanforize edilmiş kumaşlar kullanılır. KASA FANİLA İç giyim ötesi İş görür. ... DevamıÇoraplı Tavaf Patiği
ÇORAPLI TAVAF PATİĞİ
Kaymayı Önleyen Taban Toz Toplamaz, Hijyeniktir Pratik ve Rahattır Çoraplı Olduğundan Arkadan Basılsada Ayaktan Çıkması daha zordur. Sun-i Deri ve Pamuklu Çoraptan İmal Edilmiştir. ... DevamıBez ve Sunİ Deri Para Kemeri
Bez ve Sunİ Deri Para Kemeri
Sun-i deri´den imal edilmiştir. Bez kemerlere göre daha sağlamdır. Tokalı olduğundan çıkarıp takması kolaydır. İçerisine teri geçirmez. İhram bağlamada en sağlam ve güvenli yöntemdir. %100 Pamuk. İçindeki özel naylonu sayesinde teri paralarınıza ve diğer eşyalarınıza geçirmez. Üç ayrı gözden oluşur. ... DevamıPeygamber,Peygamberlik
Haber getiren kişi. Allahu Teâlâ´nın kullarına emir ve yasaklarını bildirmek ve onlara hakkı, doğruyu ve yanlışı açıklamak üzere seçip görevlendirdiği ilahî elçi. Kur´an-ı Kerim´ de; "nebi" veya "enbiya", bazan da "resul" veya "rusul" diye geçer.
"Nebi", arapça bir kelime olup, "nebe´ " kökünden türetilmiştir. Muhbir, yani "haber verici" anlamına gelir. Ancak nebe´, herhangi bir haber değil; bize bildirilen fevkâlade değerde, çok önemli bir haber, bir tebliğ demektir. Nebe´, yalnız, doğruluğunda hiç şüphe olmayan bir haber için kullanılabilir (Rağıb el-Isfahanî el-Müfredât, Nebi madd... Devamı
Hz. ÂDEM (a.s.)
İlk insan, ilk peygamber, insanlığın babası. Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i topraktan (turâbtan) yarattı. (Hûd, 11/61; Tâha, 20/55; Nuh, 71/18) Yüce Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklerine bildirdiği zaman; ilim, irade ve kudret sıfatlarıyla donatacağı bu varlığın yeryüzüne uyum sağlaması için maddesinin de yeryüzü elementlerinden olmasını dilemiştir:
"Sizi (aslınız Âdem´i) topraktan yaratmış olması onun ayetlerindendir. Sonra siz (her tarafa) yayılır bir beşer oldunuz." (er-Rum, 30/20)
Allah´u Teâlâ Hz. Âdem´i yaratırken maddesi olan toprağı çeşitli hâl ve saf... Devamı
Hz. İDRİS (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı geçen peygamberlerden biri. Peygamberler silsilesinin ikinci halkasında bulunan İdris (a.s) Kur´an-ı Kerîm´de adı geçmeyen Şit (a.s)´den sonra peygamber olmuştur.
İdris (a.s) rivayetlere göre, beyaz tenli uzun boylu, geniş göğüslü, gür sakallı idi. Yürürken adımını kısa atar, önüne bakarak yürürdü. İlk kez astronomi ve hesap ilmini, geçmiş zamanların ilimlerini öğrenen İdris (a.s)´dır.
Hz. İdris kavmini putlara tapmaktan şeytana ve Kabiloğullarına tarafgir olmaktan alıkoymuş, kendisine inanan az bir toplulukla Kabiloğullarıyla savaşmış ve onların... Devamı
Hz. NÛH (a.s)
Allah Teâlâ´ya ibadeti terkedip, tapınmak için kendilerine putlar edinen ve böylece yeryüzünde ilk defa fesada uğrayan bir kavmi tevhid akidesine döndürmek için gönderilen peygamber. "Ulul-Azm" peygamberlerin ilki olan Nûh (a.s)´ın, kavmini tevhide döndürmek için verdiği mücadele, Kur´an-ı Kerim´de uzunca zikredilmektedir. Adı, kırk üç ayrı yerde zikredilen Nûh (a.s)´ın kıssası, şu surelerde mufassal olarak ele alınmıştır: el-A´raf, Hûd, el-Müminûn, eş-Şuârâ, el-Kamer ve kendi adıyla adlandırılmış olan, Nûh suresi.
Nûh (a.s), Adem (a.s)´dan yaklaşık olarak bin sene sonra gön... Devamı
Hz. HÛD (a.s)
Kur´ân-ı kerim´de kıssası geçen peygamberlerden biri. Âd kavmine gelen Allah´ın rasûlü A´raf, Hûd, Şuarâ ve Ahkâf sûrelerinde kendisinden bahsedilmektedir.
Ad kavmine gönderilmiştir ki, Kur´ân dışında diğer mukaddes kitaplarda bu kavimden sözedilmemektedir (Abdulvahhab en-Neccâr, Kasasu´l-Enbiyâ, Beyrut, ty., s. 49). Âd kavmi Hz. Nûh tûfanından sonra putperestliğe dönen ilk kavimdir (İbn Kesîr, Kasasu´l-Enbiyâ, Beyrut 1982, I, 149)
Hud (a.s), Âd kavmi içinde soyu sopu şerefli bir kişiydi. Peygamberlikten önce ticaretle uğraşırdı. Hûd (a.s) orta boylu, esmer tenli, gür... Devamı
Hz. SALİH (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı geçen peygamberlerden biri. Semud kavmine gönderilmiştir. Allah Teâlâ onu, önceki peygamberlerin getirmiş olduğu tevhid dininden sapıp kendilerine ilâhlar edinen Semud kavmini uyarmak için bu kavme peygamber olarak göndermiştir. Ancak Semud kavmi, öteki azgın kavimlerde olduğu gibi onu dinlememişler ve eziyet ederek, yanlarından kovmuşlardır. Semud kavminin ileri gelenleri onunla alay ederek küçümsemeye çalışmış ve kendilerini tehdit ettiği azabın gelmesini istemişlerdir. Bunun üzerine Allah Teâlâ, onları şiddetli bir şekilde cezalandırarak yok etmiştir. Salih... Devamı
Hz. İBRÂHİM (a.s)
Kur´an-ı Kerim´de Allahu Teâlâ´nın "Halil" dost diye nitelediği ulu´l-azm mertebesinde olan peygamber.
Nuh (a.s)´un çocukları ve torunları, önce Irak´a yerleşmiş ve Fırat nehrinin yakın bir yerinde Babil şehrini kurmuşlardı. Daha sonra, burada yerleşmiş olanlardan bir grup ayrılıp Dicle kıyısında -bugün Musul şehrinin civarında- Ninova şehrini inşâ etmişlerdi. Babil´deki halkın yerlileri olan Nabt kavmi, Süryânî dilini konuşmakta olup Babil şehrini de başkent yapmışlardı. Ninova´da ortaya çıkan Asur devletinde ise başkent Ninova olup, Babil´i hâkimiyetleri altına almıştı. Bi... Devamı
Hz. LÛT (a.s)
Kur´ân-ı Kerim´de geçen peygamberlerden biri Lût (a.s) ile birlikte Hz. İbrahim´in kardeşi Hârân´ın oğludur. Lût (a.s), İbrahim (a.s) ile birlikte Harran´dan Filistin´e göç etti. Burada kıtlık baş gösterince Lût ve İbrahim (a.s.) beraberce Mısır´a gittiler. Bir süre sonra Mısır kralının verdiği mal ve sürüleri yanlarına alarak birlikte tekrar Filistin´e döndüler. Zamanla yerleştikleri bölge, sürülerini almaz oldu. Hz. Lût bunun üzerine, amcası İbrahim (a.s.)´ın bölgesinden ayrılıp Sedom şehrine yerleşti. Daha sonra bu şehre peygamber olarak gönderildi. Sedomlular bozuk ahlâklı, köt... Devamı
HZ. İSMAİL (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı zikredilen peygamberlerden. Kendisine "Allah´ın kurbanı" anlamına "Zebihatullah" da denir. Hz. İbrahim´in Hacer´den olan büyük oğludur. Kur´an´da on iki yerde ismi zikredilmekte ve aynı zamanda kendisine vahiy indiği bildirilmektedir (el-Bakara, 2/136; Âlu İmran, 3/84; en-Nisa, 4/163). Hz. İsmail (a.s)´ın bir Resul ve Nebi olduğu, ümmetine Allah´ın emirlerinden olan namaz, zekât gibi emirleri bildirdiği anlatılmaktadır. Aynı şekilde Hz. İbrahim ve Hz. İshak ile birlikte Hz. Ya´kub (a.s)´ın ecdadından birisi olduğu (el-Bakara, 2/133) ve İsmail (a.s)´ın babası İbrahim (a... Devamı
HZ. İSHÂK (a.s)
İbrahim (a.s)´ın Hz. Sâre´den doğan ikinci oğlu.
Hz. Sâre´nin çocuğu olmadığı için kocasına cariyesi Hacer´i hediye etmiştir. Hz. Hacer Hz. İsmail´i doğurunca, Hz. Sâre üzülmüştür. Hz. İbrahim yüz yirmi yaşında Hz. Sâre doksan yaşında iken Allah´ın bir lutfu ve mucizesi olarak İshâk (a.s) doğmuştur (bk. Hâkim, Müstedrek, 11, 556).
Kur´an-ı Kerim´de bu olay şöyle anlatılır: "And olsun ki, elçilerimiz İbrahim´e müjde ile gelip; "Selâm", dediler. O da "Selâm" dedi ve eğlenmeden gidip kızartılmış bir buzağı getirdi. Onların ellerinin buna uzanmadığını görünce hoşlanmadı v... Devamı
Hz. YA\´KUB (a.s)
Kur´ân´da adı geçen peygamberlerden biri.
Ya´kûb (a.s)´ın soyu, İshâk (a.s) vasıtasiyle İbrahim (a.s)´a dayanmaktadır. O, İshak (a.s)´ın ve İshak (a.s) da İbrahim (a.s)´ın oğludur. Annesinin adı Refaka´dır. Kardeşi Ays ile beraber, ikiz olarak doğmuştur. Kardeşinin ardından doğduğu için ona Ya´kûb denmiştir.
Ya´kûb (a.s)´ın diğer bir adı da İsrail´dir. Kardeşi Ays´tan kaçarak dayısının yanına giderken gündüzleri saklanmış ve geceleri yürümüştür. Bundan dolayı kendisine İsrâil denmiştir. Kelime olarak İsrâil geceleyin (Allah´a) yürüyen demektir (et-Taberî, Tarih, Mısır... Devamı
YÛSUF (a.s)
Kuran´da ismi geçen Beni İsrail peygamberlerinden biri.
Hz. Yûsuf Kurân´da adı geçen peygamberlerden birisi olup, Yakub Peygamber´in oğludur. Nesebi Hz. İbrahim´e kadar varır (Kamil Miras, Tecrid Tercemesi, IX, 139).
Kur´ân-ı Kerîm´de kendi adını taşıyan bir sûre vardır. Tamamı 111 âyet olan bu sûrenin 98 âyeti (4-101) Hz. Yûsuf´tan bahseder. Bu âyetlerde anlatıldığına göre Hz. Yûsuf´un hayat hikâyesi özetle şöyledir:
Hz. Yûsuf´un on bir tane erkek kardeşi vardı. Yûsuf fevkalâde güzel ve son derece zekî idi. Babaları Hz. Yakub en çok Yûsuf´u seviyordu. Bu sevgi... Devamı
HZ. EYYÛB (a.s.)
Hz. İbrahim soyundan gelen bir peygamber.
Eyyûb (a.s.)´dan Kur´an´da dört yerde bahsedilir ve sabır örneği olarak takdim edilir (en-Nisâ, 4/163; el-En´âm, 6/84; el-Enbiyâ, 21/83; Sâd, 38/41). Tevrat´ta da "Eyûb" adıyla müstakil bir kitap, Hz. Eyyûb´un kıssasına tahsis edilmiştir.
İslâm kaynaklarına göre Havrân bölgesinde yaşayan ve çok zengin olup, sayısız malı-mülkü, birçok oğlu kızı bulunan Eyyûb (a.s.), kendi toplumuna peygamber olarak gönderilmiştir. Sabah-akşam ümmeti ve Allah´a ibâdetle meşgul olan Hz. Eyyûb, Rabbinin bir imtihânına mârûz kalmış, bütün servetini, çocukla... Devamı
Hz. ŞUAYB (a.s)
Kur´an´da adı geçen peygamberlerden. Medyen ve Eyke halkına peygamber olarak gönderildi. Bu iki ülkede ayrı ayrı mücadelede bulundu. Bu iki toplumla yaptığı mücadelesi, çeşitli ayetlerde geçmektedir.
Medyen ve Eyke, dağlık ve ormanlık olan iki ülke idi. Medyen toprakları, Hicaz´ın kuzey batısında, oradan Kızıldeniz´in doğu sahiline, güney Filistin´e, Akabe Körfezi´ne ve Sina Yarımadası´nın bir bölümüne kadar uzanan bölgelerde yer alır.
Kur´an´ın Medyen halkı hakkında anlattıklarının önemini kavramak için, bu insanların, Hz. İbrahim´in üçüncü hanımı Katurah´tan olma oğ... Devamı
Hz. MÛSA (a.s)
Allah Teâlâ´nın, dört büyük kitaptan biri olan Tevrat´ı verdiği ve yeryüzünde dinini tebliğ edip, hakim kılması için gönderdiği Ulu´l-Azm* peygamberlerden biri. Hz. İbrahim (a.s)´in soyundan olup, İsrailoğullarının akidelerini islah etmek ve onları Allah Teâlâ´nın dilediği nizama kavuşturmakla görevlendirilmişti. Küfürle mücadelesi Kur´ân-ı Kerim´de uzun uzun anlatılmaktadır.
Hz. Adem (a.s)´den, Rasulullah (s.a.s)´e kadar pek çok peygamber gelmiştir. Bu peygamberler, gönderildikleri kavimleri, Allah Teâlâ´ya iman etmeye çağırmışlar; bu yolda kâfirlerle savaşmışlar, yaşadıkla... Devamı
Hz. HARÛN (a.s)
Hz. Harûn (a.s), İsrailoğulları peygamber-lerinden, Hz. Musa (a.s)´ın kardeşi. Hz. Yusuf´un vefatından sonra Mısır´da yaşayan İsrailoğulları ve diğer insanlar, bir müddet onun gösterdiği yoldan yürüdüler; ancak daha sonra hakikatı unuttular. Bu arada Mısır´ın idaresi Kıbtîlerin eline geçti. Kıbtîler ise yıldızlara ve putlara tapıyorlardı.
Kıbtîler, İsrailoğullarını hor görmeye başladılar. Onları ağır, zor işlerde kullandılar.
İsrailoğulları çok kalabalık bir topluluk olup Hz. Yakub´un oğullarına nisbetle on iki kola ayrılıyordu. Onlar Kıbtîlerin zulmünden kurtulmak is... Devamı
Hz. DAVUD (a.s.)
Kur´ân-ı Kerim´de adı geçen İsrailoğulları peygamberlerinden biri.
Yahuda kabilesinden İsa (Yasa)´nın sekizinci oğludur.
İnsanoğlu yoldan çıkıp da bataklığa düştükçe, yüce Allah, onlara peygamberler göndermiştir. Onlar bu peygamberler vasıtasıyla uyarılmıştır. İsrailoğullarına da peygamberler gönderilmiştir. Onlar, umumiyetle bu peygamberlere isyan hatta ihanet etmişlerdir.
Hz. Musa´nın vefatından sonra, yine İsrailoğulları isyanın karanlığına daldılar. Azgınlık yaparak Hz. Musa´nın Allah´tan getirdiği akîdeyi terk etmeye başladılar. Cenâb-ı Allah, onların üzer... Devamı
Hz. SÜLEYMAN (a.s)
İbrânice Şlomo (Salomon). Hz. Davud´un oğlu, O´ndan hemen sonra İsrail oğullarının peygamberi "akl-ı selim" ve "nazik" manalarına gelen "selim"in eş anlamlısı.
Kitab-ı Mukaddes´e göre Hz. Süleyman, israiloğullarının icraatlar yapmış büyük peygamber ve hükümdardır. Kur´ân-ı Kerim, Hz. Süleyman´ın bir İsrailoğulları peygamberi olduğunu açıklarken; Hıristiyanların mukaddes kitabı İncile göre O, bir İsrail kralıdır. Devrinin en önemli hadisesi, Ken´anlıların kesin olarak itaat altına alınmasıdır. Bundan ayrı olarak Hz. Süleyman memleketini 12 eyalete ayırarak her birine birer vali tayin ... Devamı
Hz. İLYAS (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de ismi geçen peygamberlerden biri. Hz. Musa (a.s)´dan sonra gelen nesebi Hz. Harun (a.s)´a dayandığı rivayet edilen bir İsrailoğulları Peygamberi.
Hz. Musa´dan sonra İsrailoğullarının çeşitli boyları. Şam civarına yerleşmiştir. Şam bölgesindeki "Bek" şehrine yerleşen ve zamanla Allah´a isyan ederek haddi aşan bir Benu İsrail kabilesine Hz. İlyas (a.s)´ın gönderildiği rivayet edilmektedir. İlyas (a.s) Kur´an-ı Kerîm´de iki değişik sûrede anılmıştır. Bir yerde diğer Peygamberler ile birlikte ismi geçmiştir: "(İbrahim´e) Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas´ı da bağışl... Devamı
HZ. ELYESA\´ (a.s.)
İsrailoğulları´na gönderilen peygamberlerden biri.
Elyesa´ (a.s.)´ın ismi Kur´an´da iki defa geçmekte (el-En´âm, 6/86 ve Sid, 38/48). Ahd-i Atık´te de Elîşa´ seklinde zikredilmektedir (Ahd-i-Atık, I. Kırallar, XIX, 16, 17, 19). İslâm kaynakları ondan Elyesa´ b. Uhtûb ismiyle bahsederler.
Elyesa´ (a.s.), küçüklüğünde kötürüm bir vaziyetteydi. O sırada İsrailoğullarının peygamberi olan Hz. İlyâs, bir gün yahudilerin azgınlığından kaçarak dul bir kadın olan Elyesa´ın annesinin evine sığınmış, kendisini koruyan bu kadının kötürüm oğluna yaptığı dua kabul olunarak Elyesa´ ... Devamı
Hz. ZÜLKİFL (a.s)
Kur´ân´da adı geçen peygamberlerden biri.
Kur´ân´da iki yerde kendisinden bahsedilmektedir: "İsmâil, İdris ve Zülkifl, hepsi sabredenlerdendi. Onları rahmetimize soktuk. Şüphesiz onlar salih olanlardandı" (el-Enbiyâ, 21/85, 86).
Âyette geçen "Zülkifl" adı değil lakabıdır ve "nasib ve kısmet sahibi" anlamına gelir. Fakat burada dünyevî zenginliği değil, onun üstün kişiliğini ve âhiretteki derecesini kastetmek için kullanılmıştır. Onun gerçek adı hakkında çok farklı rivayetler vardır. Yahudiler O´nun, İsrailoğullarının esâreti sırasında peygamber tayin edilen ve vazifes... Devamı
Hz. YÛNUS (a.s)
Adı Kur´ân´da geçen peygamberlerden biri.
Soyu, Bünyamin vasıtasıyla Ya´kûb (a.s)´a ve onun vasıtasıyla de İbrâhim (a.s)´a dayanmaktadır. Bazı alimlerin naklettiğine göre, İsa (a.s) annesinin adıyla İsa b. Meryem diye anıldığı gibi, Yûnus (a.s) da annesinin adıyla Yûnus b. Matta diye anılmaktadır. (İbn Sa´d, Tabakatü´l-Kübra, Beyrut 1957, I, 55). Buhârî´nin verdiği bilgiye göre ise, bu görüş yanlıştır. Aslında Matta, Yûnus (a.s)´ın annesinin değil, babasının adıdır. Yani Yûnus (a.s), Yûnûs b. Matta diye anılınca, babasının adıyla anılmış olur (ez-Zebîdî, Sahihi Buhârî Muhtas... Devamı
Hz. ZEKERİYYA (a.s)
Kur´ân´da adı gelen peygamberlerden biri. Soyu Dâvud (a.s)´a dayanmaktadır. Kur´ân´da anılan duâlarından (Meryem, 16/6) anlaşıldığına göre, soyu daha sonra Yâkub (a.s)´a varmaktadır (el-Kurtubî, Ahkâmu´l-Kur´ân, Kahire 1967, XI, 82; er-Razî, Mefâtihu´l-Gayb, Mısır 1937, V, 769).
Zekeriyya (a.s) İsrâiloğullarının peygamberi olduğu gibi, aynı zamanda onların bilgini, reisi ve müşaviri yani danışmanı idi (es-Sa´l-ebî, el-Arais, 1951, 372).
Onun hakkında çeşitli âyet ve hadisler vardır. Ebû Hureyre´nin naklettiğine göre, Hz. Muhammed (s.a.s);" "Zekeriyya (a.s) marangoz id... Devamı
Hz. YAHYA (a.s)
Kur´an´da adı geçen peygamberlerden biri. Yüce Allah tarafından, Kur´an´da: "Ey Zekeriyya! Sana Yahya isminde bir oğlanı müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermemiştik" (Meryem, 19/7) ayeti ile haber verildiğine göre; Yahya (a.s.), Zekeriya (a.s)´ın oğlu idi. Kendisine Yahya adı da, Allah tarafından verilmişti.
Yahya (a.s)´nın yüzü güzel, kaşları çatık, saçları seyrek, burnu uzun, sesi ince ve parmakları kısa idi. O, İsâ (a.s)´dan altı ay önce dünyaya gelmişti. Yani Isâ (a.s)´dan altı ay büyüktü. Dolayısıyla, Musa (a.s)´nın şeraitiyle amel eden peygamberlerin sonuncusuyd... Devamı
Hz. İSA (a.s)
Kur´an-ı Kerîm´de adı geçen ve İsrailoğullarına gönderilen peygamberlerden. Hz. İsa (a.s) batılı tarihçilere göre miladi yıldan dört veya beş sene kadar önce doğmuştur.
Yine batılı tarihçilere göre Hz. İsa (a.s) Romalıların elinde bulunan Yahudiye´de Romalılardan Tiberius iktidarı döneminde otuz yaşlarına doğru peygamberliğini insanlara bildirdi. Önce Celile´de sonra Kudüs´te insanları hak dine davet etti. Yahudilerin dinini ikmal onların dine kattıklarını düzeltmek için gönderilen Hz. İsa (a.s) kendisine indirilen İncil adlı kutsal kitapta bunu şöyle anlatır: "Ben yok etmeğ... Devamı
Hz. ÜZEYR (a.s)
İsrailoğullarına (Yahudilere) göre meşhur bir peygamber olan Üzeyr (a.s)´ın adı Kur´an-ı Kerîm´de geçmektedir. Fakat İslâm´a göre onun peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır.
Üzeyr (a.s)´ın adı hakkında da alimlerin farklı yorumları vardır. Bazı alimlere göre onun adı Arapça bir isimdir. Diğer bazı alimlere göre ise, Üzeyr kelimesi Arapça değil, İbranicedir (el-Ukberî, İmlau ma menne bihi´r Rahman, Mısır, 1961, II, 7).
İbranice´de Üzeyr kelimesinin karşılığı "Azra"dır. Tevrat´ın bu dildeki nüshasında böyle geçmektedir (Biblio Hobraica, nşr. Rud. Kittel, Stut... Devamı
LOKMAN (LUKMAN)
Bir nebî veya velî olduğu ihtilâflı; ancak çoğunluğun tercihine göre hakim bir şahsiyet.
Kur´ân-ı Kerîm´de Lokman adı iki yerde geçer (Lokman, 31/12,13). Kelime, aynı zamanda Mekkî bir surenin adıdır. Bu sûrenin nüzul sebebi Kureyşlilerin Lokman´ı Hz. Peygamber (s.a.s)´e sormalarıdır.
Lokman´ın adı geçen iki ayetin meâli şöyledir: "Andolsun Biz Lokman´a Allah´a şükretmesi için hikmet verdik. Şükreden kimse ancak kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden ise, bilsin ki Allah her şeyden müstağnîdir, övülmeye lâyık olandır. Lokman, oğluna öğüt vererek. "Yavrum, Allah´a... Devamı
ZÜLKARNEYN
Adı Kur´ân´da geçer. Allah ondan övgü ile bahsetmiştir. Peygamber mi, yoksa veli mi olduğu ihtilâf konusu olmuştur.
Zülkarneyn kelimesi Arapçadır. Zü ve karneyn kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir. Zü, sahip ve malik demektir. Karn ise, boynuz, perçem, tepe, zaman, güneş anlamlarına gelir. Karneyn, karn´ın tesniyesi yani iki tanesi demektir. Buna göre Zülkarneyn kelimesi iki boynuz sahibi şeklinde tercüme edilir (el-Firuzabadî, el-Kamusu´l-Muhît, Kahire 1332, IV, 257 vd).
Zülkarneyn´in kim oluğu ve neden kendisine bu lakabın takıldığı konusu, eskiden beri t... Devamı
Hz. MUHAMMED (s.a.s)
Hak din olan İslâm´ın son peygamberi (Hicretten önce 53-H.11/571-632).
Doğumu, Çocukluğu ve Gençliği:
İnsanlığı hakka ve hakikata sevkedip dünya ve ahiret saadetlerini sağlamak üzere Allah Teâlâ tarafından gönderilen peygamberlerin sonuncusu ve alemlerin rahmeti olan Peygamber Efendimiz, genellikle kabul edildiğine göre 20 Nisan (12 Rabiulevvel) 571 Pazartesi günü Mekke´de doğdu. İslâm tarihi kaynakları, Hz. Peygamber´in nesebi ta Hz. Adem´e kadar sıralanan Şecere tabloları ile belirlemişlerdir. Bu kaynaklarda Hz. Peygamber´in yirminci göbekten atası olan Adnan´a kada... Devamı
PEYGAMBERLER TARİHİ
Soru 1 : Allah (c.c.)ın emir ve yasaklarını insanlara haber veren, kendisine yeni bir kitap ve yeni bir şeriat gönderilmeyip de kendinden önceki peygamberlerin kitabı ve şeriatı ile amel eden Peygamberlere ne ad verilir?Cevap : Nebi
Soru 2 : Kendisine yeni bir kitap ve yeni bir şeriat verilerek insanları hak yola çağırmak için gönderilen peygamberlere ne ad verilir?Cevap : Resul
Soru 3 : Diğer peygamberlere göre bir derece daha üstün olan peygamberlere Ulul-Azm denir. Ulul-Azm olan peygamberler hangileridir?Cevap ... Devamı
Namazın Edebî
Hz. Peygamberin bir veya iki kere yaptığı ve devam etmediği şeye edep, mendup veya müstehap denir. Rüku ve secdede tespihlerin üçten fazla yapılması, sünnet olan okuyuştan fazla kıraatte bulunulması gibi. Edepler sünnetleri tamamlamak için meşru kılınmıştır. Hanefilere göre namazın edepleri şunlardır (bk. Buhari, Salat, 9; Ebû Davud, 106,107).
1) Erkeklerin iki avuçlarını iftitah tekbiri alırken yenlerinin içinden çıkarması menduptur. Bu durum da tevazua daha yakındır. Ancak soğuk gibi zaruret hali müstesnadır. Kadınlar ise kollarının açılmamsı için ellerini elbisenin altından kaldır... Devamı
Namazda çalan telefonu kapatmak namazı bozar mı?
Namazda çalan telefonu kapatmak namazı bozar mı?
... DevamıResimlerle Abdest Nasıl Alınır
Önce kollar dirseklerin yukarısına kadar sıvanır, sonra "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir. Ve "Eûzü billahi mineşşey-tanirracîm, Bismillahirrahmanirrahîm" okunur.
Eller bileklere kadar üç kere yıkanır. Parmak aralarının yıkanmasına dikkat edilir. Parmaklarda yüzük varsa oynatılıp altının yıkanması sağlanır.
Sağ avuç ile ağıza üç kere ayrı ayrı su alınıp her defasında iy... Devamı
Abdestin Farzları Nelerdir?
ABDESTİN FARZLARI1- Yüzünü yıkamak.2- Kollarını (dirsekleriyle beraber) yıkamak.3- Başının dörtte birini meshetmek.4- Ayaklarını (topuklarıyla beraber) yıkamak.
... DevamıAbdesti bozan şeyler nelerdir?
Abdesti bozan şeyler nelerdir?
1- Vücudun her hangi bir yerinden kan ve irin gibi bir şeyin çıkması, 2- Ağız dolusu kusmak, 3- Küçük veya büyük tuvalet yapmak ve yellenmek, 4- Bayılmak, sarhoş olmak, 5- Namazda yanındaki kişinin işiteceği kadar gülmek, 6- Yatarak veya bir yere dayanarak uyumak, 7- Tükürdüğü zaman tükürüğünün yarısı veya fazlasının kan olması.
... DevamıAbdestin sünnetleri
1- Abdeste başlarken, Besmele okumak.2- Elleri, bilekleri ile beraber, üç kere yıkamak.3- Ağzı, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkamak.4- Burnu, ayrı ayrı su ile, üç kere yıkamak.5- Kaş, sakalı ve bıyık altındaki görünmeyen deriyi, yüzü yıkarken ıslatmak.6- Yüzünü yıkarken, iki kaşın altını ıslatmak.7- Sakalın, sarkan kısmını mesh etmek.8- Sakalın, sarkan kısmını sağ elin yaş parmaklarını tarak gibi sokarak hilallemek.9- Dişleri bir şey ile ovmak, temizlemek.10- Başın her tarafını bir kere mesh etmek.11- İki kulağı bir kere mesh etmek.12- El ve ayak parmaklarının arasını hilallemek.13- Enseyi ü... Devamı
Abdestin Fazileti Abdestin Fazileti Abdest, belirli organları usulüne uygun olarak yıkamak ve meshetmek suretiyle yapılan temizliktir. Abdest almanın fazileti ve manevî faydaları hakkında sevgili Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:"Bir müslüman abdest alırken ellerini yıkayınca elleri ile yaptığı günahları bağışlanır, yüzünü yıkayınca gözleri ile işlediği günahları, başını meshedince kulakları ile dinleyerek işlediği günahları, ayaklarını yıkayınca da ayaklan ile yürüyerek işlediği günahları bağışlanır.""Sizden biri eksiksiz ol... Devamı
Abdestin Adabı
Abdestin Adabı
1) Namaz vakti girmeden abdest alıp namaza hazır olmak,2) Abdest alırken kıbleye dönmek,3) Yüksek bir yere oturmak,4) Abdestte başkasından yardım istememek,5) Abdest alırken mecbur olmadıkça konuşmamak,6) Abdestte suyu israf derecesinde çok kullanmamak, suyu abdest organlarından damlamıyacak kadar da az kullanmamak,7) Abdestten sonra kıbleye karşı Kelime-i Şehadet getirmek,
... DevamıAbdestin Mekruhları
Abdestin Mekruhları
1- Yüzüne suyu çarparak vurmak.2- Abdest aldığı suya üflemek.3- Üçten eksik veya fazla yıkamak.4- Abdest aldığı suya veya leğene tükürmek veya sümkürmek.5- Gargara yaparken boğazına su kaçırmak.6- Ayaklarını yıkarken kıbleye doğru uzatmak.7- Gözünü yummak veya pek açmak.8- Soldan başlamak.9- Sağ eliyle sümkürmek.10- Sol eliyle ağzına veya burnuna su vermek.11- Güneşte kalıp ısınmış su ile abdest almak. 12- Abdest alırken konuşmak.13- Abdest alırken avret yerini açmaktır... Devamı
Hastalar Nasıl Abdest Alır?
Hastalar nasıl abdest alır
Sual: Yatalak bir hasta, nasıl abdest alır, nasıl namaz kılar?CEVAPAbdest alması veya aldırtılması mümkün değilse, teyemmüm eder, namazlarını ima ile kılar. (Merakıl-felah)Sual: Abdest almama bir başkası yardım edebilir mi?CEVAPEdebilir. Hastanın çocuğu ve ücret ile tuttuğu kimse, abdest için yardıma mecburdur. Hasta başkalarından da yardım ister. Fakat, başkaları yardıma mecbur değildir. Sual: Hasta olan karı-kocanın birbirine abdest aldırması gerekir mi?CEVAPKarı-koca birbirine abdest aldırması gerekmez. Aldırırsa iyi olur.Sual: Elinde çatlak, yara veya e... Devamı
Özür sahibi ve Malikiyi taklit Özür sahibi ve Malikiyi taklitSual: Herhangi bir şekilde abdest tutamayan kimse, nasıl hareket eder?CEVAPAbdest tutamayan kimse, özür sahibi ise, istediği zaman abdest alır. Bu abdest ile, istediği kadar farz ve nafile kılar ve Kuran-ı kerim okur. Namaz vakti çıkınca abdesti bozulmuş olur. Her namaz vakti girdikten sonra, yeni abdest alıp, bu vakit çıkıncaya kadar her ibadeti yapar. Öğleden başka dört namazdan birinin vakti girmeden önce aldığı abdest ile, bu namazı kılamaz. Çünkü, öğle namazının vakti başlarken, bir namazın vakti çıkmıyor. Özür sahiplerinin, devam eden özürleri, abdestini boz... Devamı
Hac - Umre ve İslamiyet Hakkında Genel Bilgiler Sİtemizde